odamın içinde güneşten, ışıktan en ufak bir tavır yoktu.Belli ki küsmüş bana, kendimi bunca karanlığın içine emanet ettiğim için.Uzanmaya devam ettim öylece sonradan fark ettim ağlıyorum.
İnsan gözünü kapattığı anla birlikte sabah uyandığında ağlar mı? Hiç mi durmak bilmez gözlerim? Onlar da mı bana küs?
Belki de gülmeye hasret.Tamda o an içimden geçti, ada. Bugün günlerden ada.
Kahvaltıyı felan bir kenara bıraktım, neşeli olmasam bile usul usul hazırlandım.Sonra adadaydım.
Kahvaltı işini hallettikten sonra oturdum denize sıfır o güzel dalgaların dibindeki kayaya.
Kulağıma usul usul fısıldayan ve beni hiç terk etmeyen sıla boşver diyordu boşver.
Orada kaç saat oturdum bilmem ama uzun zamandır bu huzura hasret kalmışım,onu anladım.Denize açtım kollarımı,sarmaladım o huzuru.
Neyim varsa bilinmeyen anlattım ,dalgalara. Kalbimde olan o ağırlık hafifledi gibi.Bir yudum taze soluk verdi ada.Yanımda saygılı dostlarımdan biri.Adayla birlikte oda
dinledi beni.Ada bugün hayatıma ayrı bir güven verdi.Deniz huzur verdi dalgalar ise mutluluk.Hala bir şey eksik kaldı bende.Amaç.Hayat amacım neydi ? Bende bilmiyorum.Ama farkındayım bir gün ada bende bunu da başaracak.
Peki ya siz ?
Sizin hiç bir adanız oldu mu? Yaşamın uzun ve güçlü yollarında size bir yudum taze soluk verecek, yolunuza dinç olarak devam etmenizi sağlayacak bir adanız var mı?
Sınırsızca herşeyi paylaşabileceğiniz bir dost,
birlikte çıkacak kadar güven duyduğunuz bir arkadaş, size daima huzur ve mutluluk verecek, ulaşmak için yıllardır uğraş verdiğiniz bir amaç edinebildiniz mi?
Size gelen, sizin gittiğiniz, sizi bulan, sizin bulduğunuz kaç adanız var çevrenizde?
Kaç tane durup nefeslendiğiniz ada bulmuşsunuz kendinize?