18 Eylül 2015 Cuma

Ne Güzel

Ne güzel abi olur senden. Sahiplenişlerinin bi tanımı yoktur evrende. " Sahiplenmek  " kavramının en güzel temsilcisisin. Bu kavram senden başka kimsede böyle güzel kişilik bulmadı.

Ne güzel dost olur senden. Elinde paylaşabileceğin ekmek, yüreğinde şefkat, sigaranda ki hüzün bile ne çok yakışır sana.  Karşındakinin derdiyle dert , derdine tebessüm olursun sen.

Ne güzel yar olur senden. Nasılda görmez gözün sevdalığından başkasını. "Sadıklık" kavramının en güzel karakterisisin sen.

Ne güzel koca olur senden. Taşı sıkıp suyunu çıkaran, hamallık yapan , limon satan ama hiç içerlemeden evine ekmek götürürsün.

Ne güzel baba olur senden. Kızını her şeyden sakınarak , oğluna cesaretli olmayı ne güzel öğretirsin sen.

Sen ne güzel ADAMSIN böyle. Bütün bu güzelliklerini görmeyerek seni bolca içtiğin sigara dumanına boğan o KADIN . Senin HER ZERRENE kurban olsun be !

16 Eylül 2015 Çarşamba

Fesleğen

Bir hikayem var daha bitmemiş olan. Verilmiş sözler var tutulamayan. Vazgeçilmiş hayaller var vaadlerini yarıda bırakan. Kavuşmak bilmeyen sevdam var.
Var da var. Hangi birini yazsam bilemiyorum. İçimi sadece buraya dökebiliyorum , çünkü kimse çıkar gözetmeden dinliyor.

Düşüncelerin çıkmazındayım tam bu saatlerde. Düşünmeye takatim kalmadı artık. Sabretmeye gücüm, canımı koparırcasına öğrendiğim gerçekleri bastırmaya yerim kalmadı artık. Ne senin olanları anlatmaya yüzün ne de benim gerçekleri senden dıuymaya cesaretim kalmadı.

Her şeyini bildiğim halde başka birine sevdalandığını bana söyleyemiyorsun ya, nasıl utanıyorum, nasıl yüzüm düşüyor yere. Birlikte baktığımız göğe uzun zamandır hasretim. Ya yüzümü kaldır yerden ya da kendi yüzüne sahip çık. Topla cesaretini gel. Tıpkı ona dediğin gibi küfrün tövbene karışsa da gel. Kaybolan cesaretini bul zira farklı sokaklardayım bu sefer. Işık yok , göğü bile yokluğunun karanlığı zapt etmiş.  Bul kendini oralarda adam , yoksa beni bulamayacaksın. Bul işte adam yoksa sevdam yerde kalacak.

Sana biraz benden bahsetmek istiyorum , bu sıra geride bıraktığın bet' ten. İçine ata ata tükenen , kalbimin tepki verirken yorgun düşüp direnemeden kabullenişi, hissiz, sessiz, aldanmış.
Kafam uğultular içinde , sessizliğinde. Neden biliyor musun Çünkü ayaklarımın sana gelen sesini duymadığın için.Aklım bende değil günlerdir , geri istiyorum. Mecbur bırakılmış benliğim arkamı dönüp gitmekten de yorgun.iteleyerek çıkıyor kelimeler resmen dilimden.Ruhumda bi ağırlık , fazla ağır , yerleşmiş her hücreme , özlemin. Biliyo musun , özledim. Beni sevdiğin o günleri çok özledim.

UYKU. Bende ki yerini bilirsin , artık tahtını kahveye , sigara ya, sezen' e bıraktı. Böyle durduk yere gözlerim doluyor, birden ıslanıyor kirpiklerim. Kirpik demişken sana bir şey söyleyeyim.Kirpiklerini de çok seviyorum ben senin sık  ve uzun. Ve tanıdık gelecek bu söyleyeceğim şey " aynı babam gibi "
Sen babama çok benziyorsun. Bunu hep derim lakin bir şey öğrendim , senden.      Bir insan her kime olursa olsun , ne kadar çok benzerse benzesin tutmuyormuş yerini.Seni onun yerine koyduğum zamanlarda oldu.Zaten kızlar babalarına çok benzeyen adamlara aşık olurmuş.Sen öylesine tepeden tırnağa benzerdin.Bu yüzdendir belkide canım darlandığım da kendimi yanına , yaka paça atışım. Bu kanıyı tabi ki sende ispatladın bana. Ben sevdalığına  ne kadar benzesem de onun gibi olamadım. Ah be  gözlerine kurban olduğum , vakti geldi artık seni ona teslim etmemin. Şimdi bizim yerimizi koca bir eyvallah alacak , ne garip.

Canımın içii, anlayacağın Sicim iyice inceldi. Artık yağmur taklitiydi. Fesleğen ve güneş misali olduk seninle. Yetişmek için güneşin her nimetine muhtaçken gölgesine razı olur hale gelmişiz. Yalnız gökyüzümüz bir olduğu halde güneşlerimiz farklıymış.
.En derinimden vuruyor beni bu döngü. Yalnız güneşin bizi terk ettiği  farklı birer fesleğeniz şimdi..